*Niyetim halistir, eğer niyetimde bir fesatlık varsa beni kahreyle.
Senelerdir boş yaşamışım ve görememişim yanlışı doğruyu o kadar da doğru insanların içindeyken. Belki de içinde olmak yetmiyormuş, belki de birileri bastıra bastıra söylemesi lazımmış doğruları. Çünkü insanoğluyuz, çünkü nefsimiz var. Belki de o zamanlar doğruyu anlatanın ikna kabiliyeti güçlü değildi Adolf Hitler kadar. Ama şu anda çok şükür kimsenin ikna kabiliyetine ihtiyacım olmadan doğruları görebiliyor ve bunca yıldır bizi kandıran, ahlaksızlığı bize mükemmel bir terzi misali elbise gibi giydiren, bizi Müslümanlıktan uzaklaştırma sistemlerini mükemmel bir bilgisayar programı gibi ülkemize kuran, dilimizi değiştiren, bizi yarına cahil uyandıran ve bu mübarek memleket içinde fesadı evimizin içine kadar sokan hainleri, Müslüman düşmanlarını görebiliyorum. Ama bu da yeterli değilmiş sadece, 70.000.000 ile de olacak bir şey değil bu çünkü dünyada milyarlarca Müslüman var hepimizin uyanması, birlik olmamız lazım. Bu uyanma ancak geçmiş ibretleri tekrar bir kez gözden geçirmeli olmadı birkaç kez daha mütalaa etmelidir ve bunlardan ciddi dersler çıkarmalıdır. Vakit çok dar, biz Müslümanlar uyuyoruz gaflet içinde hem de gözlerimiz açık uyuyoruz, kısmen de olsa dünya da olup bitenleri göre göre uyuyoruz, uyutuluyoruz. Az da olsa uyanmak için biraz geçmişe gidelim. En basiti, Yahya Kemal de diyor ya;
“Şu kopan fırtına Türk ordusudur Ya Rabbi!
Senin uğruna ölen ordu budur Ya Rabbi!
Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed namın!
Galip et çünkü bu son ordusudur islamın!”
Çok güzel dizeler ve sanki bu günlere geleceğimizi görür gibi yazmış. Biz de şimdi bu mübarek ordunun imanıyla kazandığı bu mükemmel zaferi “1” kişiye mal ediyoruz. Bu şehitlerimize hainlik, onların kanlarıyla bize emanet ettiği bu topraklara ihanet ve bizi parçalamak isteyen gayri Müslimlere yardım etmek değil midir? Bu sadece bir tane örnekti ve daha niceleri var. Bu örneği nasıl derin uykuda olduğumuzu anlatmak için verdim, umarım az da olsa düşünmenizi sağlamışımdır. Özellikle bizleri gariban bıraktılar bu zaferimizden sonra, üretmemizi istemediler, aramıza fesatçılarını soktular çünkü cihad ile bizi yok edemeyeceklerini anlamışlardı acı çekerek. Nihayetinde fesat sokma planları tuttu. Fesatçılarını iyi gösterdiler saman altından ne kadar şerlere bulaşsa da bize iyi yanlarını gösterdiler. Onlar üretirken biz hazıra konduk fesatçıları sayesinde, Türk milleti çalışkandır dediler, üretmemizi engellediler. Köylü milletin efendisi dediler, köylüye beyoğluna girmesini yasakladılar, köylünün zararsız sarığını, cübbesini zorla çıkarttılar, başını açtılar ve açmayanlara irticacı dediler, zulmettiler. Zaman geçti, bir şeyler tam düzelecekken bu seferde darbe çıkardılar ve bizi ülke içinde böldüler. Sorun şuydu ki, biz bu yeni kurulan sistemi ya yönetemiyorduk ya da yönettirmiyorlardı. Bizim mübarek atalarımızın sistemiyle bir millete değil birçok millete hükmediyordu adil ve fesada mahal vermeden ama şimdi öyle bir gaflet içindeyiz ki o atalarımızı ne seviyor ne sayıyor üstelik sistemlerini eleştiriyoruz yerin dibine sokarak. Kendimize gelelim.
çok anlamlı , çok güzel bir yazı olmuş, yüreğine sağlık:)orti:)
YanıtlaSilTeşekkür ederim okuduğun için :)
YanıtlaSilne demek efendim siz böyle güzel yazılar yazın biz okuyucular her daim okuruz:)))
YanıtlaSilbu yazını da çok beğenmiştim..emeğine sağlık ;)
YanıtlaSilyalnızca tek eleştirim var Adolf Hitleri örnek göstermen..onun dışında gayet güzel bir yazı...;)
YanıtlaSil